Serxwebûn Gazetesi mücadelemizin gelişmesinde ve bugünlere gelmesinde büyük bir rol oynadı. Aslında Serxwebûn’un 500 sayısı aynı zamanda Önderlik gerçekliğinin, Partimizin, mücadelemizin en doğru, en ayrıntılı, en kapsamlı ve derinlikli tarihini ifade ediyor. Önder Apo’nun büyük düşünce yoğunluğu temelinde “Kurdistan Devriminin Yolu” adıyla partimizin ilk manifestosunun basımıyla başlayan ve bugün yine Önder Apo’nun ortaya koyduğu Demokratik Modernite Paradigmasının zihniyetini oluşturma çalışmalarıyla yayınını sürdüren Serxwebûn bu anlamda Özgür Kürdün yaratılması serüveninin temel bir aracı olarak işlev gördü-görüyor.
50 yıllık Önderliksel çıkışın, 45 yıllık Parti mücadelemizin belleği Önderlik, Partimizin Önder kadroları ve ideolojik yayın organımız olan Serxwebûn olmaktadır. Bizler için büyük bir hafıza ve yarım asırlık mücadelemizin belgelenmesini, kalıcı kılınmasını ve günümüze, yarınımıza taşırılmasını ifade ediyor. PKK öncesi de 19. ve 20 yüzyıllarda Kurdistan’da onlarca isyan ve büyük mücadeleler ortaya çıktı. Ancak bu mücadelelerin günümüze yeterince taşırılması mümkün olmadı. Bu isyanlara ve mücadelelere dair kimi genel hususlar ve tanıkların yazdığı kimi kısmi bilgiler dışında ayrıntılı bir kayıt ve hafıza maalesef oluşturulamadı. Ancak Önder Apo ve Partimiz ilk kurulduğu andan itibaren yaşanan tüm gelişmeleri kayıt altına aldı ve başta Serxwebûn olmak üzere büyük bir hafıza ve bellek oluşturuldu. Kapitalist Modernitenin tüm iletişim teknolojisini seferber ederek yaratmak istediği belleksiz toplum oluşturma amacı düşünüldüğünde sadece bu yönüyle dahi mücadelemize ne kadar büyük bir katkı sağladığını görmek mümkündür.
Serxwebûn zindanlarda da en temel ideolojik yayın organımız
Önderlik düşüncelerinin yayıldığı, ideolojik bakış açımızın her konuda çözüm diline ve eylemine ulaştığı, kadro ve yurtseverlerin kendini eğittiği ve Önderlik İdeolojisi temelinde zihniyet, bilinç ve anlayış kazandığı en temel ideolojik mücadele aracımız olan Serxwebûn aynı zamanda parti gündemimizin tüm mücadele alanlarına hâkim kılınmasının da en temel aracı konumunda oldu hep. O nedenle yayına başladığı ilk günden günümüze dek yarım asıra yakın bir süredir mücadelemizin gelişiminde etkisi hiç azalmadı, tam tersine her dönem daha da artarak sürmektedir.
Tabi Serxwebûn genel mücadelemizin gelişmesinde ve bugüne ulaşmasında oynadığı rol dışarda olduğu kadar zindan alanlarında da fazlasıyla geçerli bir durum olmaktadır. Düşman yoldaşlarımızı ve yurtseverlerimizi tutuklarken en temelde onları mücadeleden koparmayı hedeflemektedir. Ona göre zindana aldıktan sonra tutsaklar dışardan, mücadeleden, mücadele gündeminden kopacak ve her türlü özel savaştan etkilenmeye açık hale gelecek ve böylece iradeleri kırılıp, teslim alınacak. Biçimi, yöntemi, dili, söylemi değişse de zindanlara dönük düşmanın esas politikası bu olmaktadır. Baskı, işkence, rehabilitasyon, tecrit özünde bu politikayı hayata geçirmek içindir. Düşmanın, mücadeleden koparma ve teslim alma politikasına karşı zindanlarda devrimci tutsaklar özünü yoldaşlık, komünal yaşam ve eğitimin oluşturduğu örgütlülükleri ile direnmekte ve düşmanın teslim alma politikalarını boşa çıkartmaktadırlar. Sadece düşman politikalarını boşa çıkartmak da değil zindanları insanların kendini eğittiği, örgütlediği, donattığı ve mücadeleye daha büyük bir inanç, bilinç ve irade ile katıldıkları bir alan haline getirmektedirler. O nedenle bizim mücadelemizde zindanlar daha ilk günden itibaren düşmana karşı temel bir mücadele alanı olmuştur.
Kuşkusuz zindan alanlarında bu büyük mücadeleyi ortaya çıkaran temel etmenler vardır. Bu etmenlerin en önemlisi eğitim olmaktadır. Partimiz zindan alanlarını hep bir eğitim sahası olarak ele aldı ve öyle yaklaştı. Zindanlar kapsamlı eğitimlerin görüldüğü, bilinçlenmenin ve bu doğrultuda parti anlayışı ile kendini yapılandırmanın alanı oldu. Yoldaşlık, komünal yaşam ve buna dayalı örgütlülük bu temelde gelişti güçlendi. Düşmanın “çoban alıyoruz, militan çıkıyor” dediği gerçeklikte bu durumu ifade etmektedir. Önderlik çözümlemeleri, Önderliğin hazırladığı kitaplar, temel parti materyalleri ve parti yayınları eğitimin esas konuları oldu hep. Serxwebûn Gazetesi de bu temel eğitim materyallerinden biriydi.
Serxwebûn cezaevine geldiğinde eğitime ara verilip gazetenin okunmasına başlanıyordu
Her cezaevi kendi imkânları ile Serxwebûn’u bulunduğu cezaevine getirmeyi temel bir görev ve sorumluluk olarak ele almaktaydı. Serxwebûn geldiğinde önceden belirlenip, planlanan eğitime ara veriliyor ve hemen gazetenin işlenmesine başlanıyordu. Önderliğin değerlendirmeleri esas tartışmanın konusu olurken, Parti yönetimimizin tüm yazıları da kapsamlı tartışmalar biçiminde ele alınıp işleniyor, her arkadaş kendisini sorgulama temelinde özeleştirel bir yaklaşımı esas alıyordu. En sonda ise o ayın gerilla anısı ve şehit düşen yoldaşların tanıtımını içeren yazılar okunuyordu. Tabi Serxwebûn’a ulaşma imkânı olmayan cezaevleri de vardı. Bu nedenle ulaşma imkânı olan alanlar, uygun tarzda mektuplarla ya da farklı yöntemlerle imkânı olmayan yerlere ulaştırmanın gayreti içerisine giriyorlardı. O anlamda imkânı olmayan alanlara da kısmı de olsa Serxwebûn mutlaka yansıtılıyordu.
Zindanlara Önderlik çözümlemeleri, Parti Merkezinden talimatlar ve o ayın Serxwebûn gazetesi ulaştığında arkadaş yapısında büyük bir moral, heyecan ve sevinç yaşanıyordu. Adeta Parti ile buluşma gibi ele alınıyordu. Serxwebûn’daki Önderlik çözümlemeleri ile kendimizi sorgularken aynı zamanda büyük bir bilinç ve o temelde yeni bir zihniyet oluşumu da yaşanıyordu. Parti anlayışının alanlarımıza hâkim kılınmasında Önderlik çözümlemeleri temel rol oynuyordu. Aynı şekilde bu çözümlemelerde dile gelen sorunlardan dışarıdaki mücadelemizin ideolojik-örgütsel sorunlarını da anı anına takip etme ve kendimizi de bu çerçevede ele alma durumu bizlere büyük bir güç katıyordu. Dışardaki sıcak mücadele ile bütünleştikçe zindanın tüm zorlukları silikleşiyor, düşmanın dayattığı rehabilitasyon politikasının etkisi önemli oranda kırılıyordu. Dışardaki mücadeleyle bütünleşmenin verdiği ruh hali büyük bir moral ve motivasyon biçiminde kendini dışa vuruyor, yoldaşlık ilişkileri ve komünal yaşam daha anlamlı ve derinlikli hale geliyordu. Yine Önderlik ve Parti yönetimimizin süreç değerlendirmeleri temel bakış açımız haline geliyor, gündemlerimiz de bu temelde partinin gündemiyle uyumlu oluyordu. Bu anlamda Önderlik Gerçeğini bilme ve öğrenmede, Parti anlayışını özümsemede, mücadelenin genelinde yaşanan ideolojik-örgütsel sorunlar çerçevesinde kendini sorgulama ve yapılandırmada, yaşanan süreci Önderlik ve Parti bakış açısıyla ele almada, yorumlamada Serxwebûn’un önemli bir rol oynadığını belirtebiliriz.
Mesela bugün 30 yıl zindanlarda kalan ve çıkan yoldaşlarımız var. Bu kadar uzun süre bu denli büyük baskı ve işkence ortamında direnmek, kendini ayakta tutmak, mücadeleye bağlılığını sürdürmek ve tereddütsüz katılmak büyük bir bilinç, inanç ve irade gerektiriyor. İşte bu bilinci, inancı, iradeyi, anlayışı ortaya çıkaran temel etmenlerden biri Serxwebûn Gazetesi oluyor. Bu arkadaşların hepsi de gördükleri kapsamlı eğitimler ile kendisini beslemiş, yapılandırmış, irade ve bilinç kazanmış ve kararlılaşmışlardır. Aynı şekilde bugün zindanlarda büyük bir baskı ve zülüm eşliğinde dayatılan irade kırma ve teslim alma politikalarına karşı direnişi ortaya çıkaran da Önderliğimizin, Partimizin, halkımızın kahramanca direnişi ve parti materyalleri üzerinde görülen eğitimlerin sonucu yaratılan örgütsellik olmaktadır.
Tabi zindan alanlarında arkadaş yapımızın en fazla ilgisini çeken husus şehit düşen yoldaşlara dair yazılan yazılar ve gerilla anıları olmaktadır. Var olan fiziki uzaklık ve bunun yarattığı büyük özlem bu tarz yazılara daha fazla anlam katmakta ve görülen tüm eğitimlerin en somut ifadeleri olmaktadır. Kuşkusuz şehit yoldaşlara dair yazılan yazılar ve gerilla anıları toplumun da, halkımızın da oldukça ilgisini çekmektedir. Ama zindanlar da bu durum çok üst boyutlarda yaşanmakta, adeta arkadaşlar yazılanları yaşamaktadırlar. Diyebilirim ki pek çok genç arkadaşın kararlılaşmasında ve çıktıktan sonra gerillaya katılmasında bu yazıların rolü oldukça fazlaydı. Şehit her arkadaşa dair yazılan yazılar aslında gördüğümüz eğitimlerin somutlaşmasını ifade ediyordu. Özgür insan kimdir, fedai kimdir, Partilileşme nasıl oluyor, Partimizin yaratmak istediği militan kadro nasıl olmalı, Önderliğe doğru temelde bağlılık nasıl olmalı vb soruların en somut cevabı bu şehit yoldaşlarımız olmaktaydı. Mesela 90’lı yıllarda Şehit Ahmet Rapo arkadaşa dair yazılan bir yazı dizisi vardı. Zindanda hepimizi oldukça etkileyen bir yazı dizisiydi. Yine 1994 yılında Serhat Eyaletinde yaşanan bir operasyon süreci vardı ve bu süreci anlatan geniş bir yazı dizisi Serxwebûn’da yayınlanmıştı. Diyebilirim ki o yazı okunduğunda hepimiz adeta o süreci yaşar gibi olduk. Etkileme düzeyi oldukça yüksek olan bir yazı dizisiydi. Benzer pek çok yazıyı sayabiliriz. Bu gerilla anıları ve şehit yoldaşlara dair yazılan yazılardan yola çıkılarak içerde pek çok şiir, tiyatro, anı ve denemelerin yazıldığını biliyorum. Yani bu anlamda Serxwebûn Gazetesi etkileme kadar üretimin, yaratımın da kaynaklarından biri olma rolünü oynuyordu.
Serxwebûn Gazetesi hepimizin gurur kaynağıydı
Zindan cephesinden Serxwebûn Gazetesi için mutlaka belirtilmesi gereken diğer bir husus ise şu olmaktadır. Türkiye’nin değişik illerinde var olan zindanlarda binlerce arkadaşımız Türkiye devrimci örgütleri ile birlikte kalıyorlardı. Bu devrimci örgütlerle ilişkilerimiz genelde sıcak ve dostaneydi. Aynı cezaevlerinde kalmamızdan kaynaklı bu örgütleri etkileme düzeyimiz oldukça yüksekti. Her hal ve hareketimiz onların ilgisini çekiyor, devrimci disiplin, örgütlülük, eğitime verdiğimiz önem, ortamımızın dinamik ve canlı oluşu bu örgütleri oldukça etkiliyordu. Tabi onlarca devrimci örgüt vardı ve tüm bu örgütlerin
yayın organları da cezaevine geliyordu. Bu örgütler gelen yayınlarını düzenli olarak bize de veriyorlardı. Biz de Serxwebûn ve Özgür Halk gibi yayınlarımızı onlara düzenli olarak veriyorduk. İşte bu noktada Serxwebûn Gazetesii hepimizin gurur kaynağıydı. Derinliği, niteliği, etkileyiciliği bariz bir şekilde ortaya çıkıyordu. Diğer örgütlerin yayın organları daha çok klasik marksizm temelinde ve soyut kavramlarla ajitasyonu öne çıkarırken, Serxwebûn büyük bir mücadele pratiğinden damıtılmış tecrübelerle devrim sorunlarını ideolojik, politik, örgütsel, kadrosal bağlamda kapsamlı ve derinlikli ortaya koyup çözümün yolunu da somut olarak gösteriyordu. Önderliğin kapsamlı çözümlemeleri ve büyük eleştiri gücü, Parti merkezimizin kapsamlı tahlilleri ve Önderlik eleştirilerine karşı derinlikli özeleştiri tutumu, pratik mücadele deneyimleri ve çıkarılan sonuçlar bu örgütleri oldukça etkiliyor ve Partimizi, mücadelemizi ve Önderlik Gerçikliğini daha iyi tanımalarına, var olan ön yargılardan kurtulmalarına yol açıyordu. Bugün Türkiye devrimci örgütleriyle geliştirmiş olduğumuz mücadele birlikteliğinde zindanlardaki bu tanıma, etkilenme ve ön yargılarından kurtulma sürecinin rolü büyüktür ve Serxwebûn Gazetesi’nin bunda payı oldukça fazladır.
Zindanlardaki arkadaşların gündemlerini, yoğunlaşmalarını sağlayan Parti yayın organlarımızdır
Pek çok zindan alanına 2015 yılına kadar da Partimizin yayın organları ve Serxwebûn Gazetesi girebiliyordu. Radyo, gazete ve dergiler üzerinden dışardaki mücadeleyi yakından takip etme ve kendini de o çerçevede ele alma durumu vardı. 2015 yılından sonra “Çöktürme Eylem Planı” kapsamında düşmanın zindanlara dönük ilk uygulaması bu yayın organlarını engellemek oldu. Radyolar toplatıldı, gazete ve dergiler içeriye verilmemeye başlandı. Sadece özel savaş medyası içeriye girebilmektedir. Bununla tutsakları dışardaki mücadeleden koparmayı, uzaklaştırmayı ve özel savaş medyası aracılığı ile mücadelenin bittiği, etkisinin azaldığı algısını yaratmayı amaçladılar. Tabi düşmanın bu saldırı konseptine karşı zindan alanlarında büyük bir direniş gerçekliği ortaya çıktı. Nasıl ki dışarda fedai çizgide bu düşman saldırılarına karşı görkemli bir direniş yaşandıysa içerde de arkadaşlarımızın duruşu ve direnişi fedaiceydi. 2018-19 Büyük Açlık Grevi direnişi bu konuda en çarpıcı örnek oldu. Binlerce yoldaşımız süresiz dönüşümsüz açlık grevi ve ölüm orucu eylemlerini büyük bir kararlılıkla ve sonuç alıncaya dek yürüttüler. Yine zindanlarda bu süreçte gelişen fedai eylemleri oldu. Bugün de zülüm evlerine dönüştürülen zindan alanlarında arkadaşlarımızın büyük bir irade ve bilinçle yürüttükleri büyük bir direniş gerçekliği var. Bu anlamda düşmanın konsepti dışarda olduğu gibi içerde de PKK-PAJK’lı kadro ve yurtseverlerin büyük direnişi ile boşa çıkarıldı. Ama başta Serxwebûn Gazetesi olmak üzere devrimci yayınların içeriye alınmamasının yarattığı ciddi bir boşlukta oluştu. Dışardaki mücadeleyi anı anına takip edememek, sadece düşmanın özel savaş medyasında yürüttüğü propagandaya sürekli maruz kalmak kimi yanlış eğilim, anlayış, bakış açısı ve ruh hallerini ortaya çıkardı. Ama başat olanın fedai çizgide direniş olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Tabi 2015 yılından bu yana başta Serxwebûn Gazetesi olmak üzere devrimci yayın organlarının içeriye alınmaması zindanlardaki direnişte bu yayınların artık etkisinin kalmadığı anlamına gelmemektedir. Zindan çalışmalarıyla ilgilenen ilgili komite ve birimlerin gündemini oluşturan, yoğunlaşmalarını sağlayan ve yön veren yine Önderlik savunmaları, bu çerçevede ortaya çıkan parti materyalleri ve Partimizin yayın organları olmaktadır. Eskiden bu materyallerin hepsi direk zindan alanlarına ulaşmaktaydı ve dolayısıyla yoğunlaştırma, etkileme, yapılandırma, düzeltme, doğruyu hâkim kılma yönü daha fazlaydı. Şimdi ise zindan alanlarına dönük çalışma yapan komite ve birimler üzerinden, yine aileler üzerinden dolaylı yoldan bir etkileme durumu oluyor. Yani bu yayın organlarımızın zindanlarda eskisi gibi olmasa da hala önemli bir etkisinin olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Zorlu ve tarihi bir süreçten geçmekteyiz. Bizler büyük amaçları olan kutsal bir davanın militanları, sempatizanları, çalışanları ve bu yola gönül verenleriyiz. “Yenilmez zafer kişilikleri” haline kendimizi getirmek hem Önderliğimizin önümüze koyduğu tarihi bir görev olmakta, hem de tarihe, halkımıza ve kutsal şehitlerimize karşı sorumluluğumuzun bir gereği olmaktadır. Önderliğimizin çerçevesini ortaya koyduğu “yenilmez zafer kişiliği” zindanlarda da, dışarıda da düşmanın tüm özel savaş politikalarına karşı en devrimci, en doğru ve en sonuç alıcı duruş olmaktadır. Bu temelde zindan alanlarının Önderliğin İmralı direnişi öncülüğünde ve büyük düşünce gücünün izinde düşmanın her türlü özel savaş politikasını boşa çıkartacak güçte olduğunu belirtiyor, bu gücü yaratmada katkısı büyük olan Serxwebûn Gazetesi’nin 500. özel sayısı nedeniyle emeği geçen tüm yoldaşları saygıyla selamlıyoruz. Yine bu çalışmada emeği geçen ve daha sonra şehit düşen tüm yoldaşları büyük şehidimiz Mazlum Doğan yoldaş şahsında sevgi, saygı ve minnetle anıyor, anılarını zaferle taçlandırma sözümüzü yineliyoruz.