Serxwebûn gazetesinin 495. sayısı “Günümüz Dehak’larını Yıkalım; Özgür Önderlik,Özgür Kurdistan Hedefini Gerçekleştirelim’ manşetiyle çıktı.
Serxwebûn gazetesinin bu sayısında Türkiye ve dünyada yaşanan siyasal gelişmeler, 6 Şubat Deprem’i, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Newroz, Kahramanlık Haftası, Kadro sorunları, Toplumsal Ekoloji, Alevilik ve demografik değişim, Komutan Mahsum Korkmaz (Egît)in kaleme aldığı anılarından bir bölüm ile Rêber Apo’nun, Newroz ve Kahramanlık haftasına ilişkin çözümlemelerinden derlenen yazılarına yer verilmiş.
KÜRDİSTAN’DA ORTAYA ÇIKAN KAHRAMANLAR
Rêber Apo, ‘Halkların direniş tarihinde kahramanlık dönemleri’ başlıklı yazısında; “Kurdistan’da yaratılan kahramanlık dönemi diğer halkların tarihinde yaratılan büyük kahramanlık ve büyük önderlerin durumunu aşan özellikler sergilemektedir. Bununla biz, kendini abartma ya da başka halkların ve insanlığın kazanımlarına saygısızlık etme gibi bir duruma düşmediğimizi çok iyi biliyoruz. Tersine, yaratılan bunca gelişme, onlara duyulan bağlılığın en açık ifadesidir. Öyleyse bizim, onunla, nasıl yaman bir gerçekliği dile getirmek istediğimiz iyi görülmeli, iyi kavranmalıdır. Tarihin ve çağın kendisi hakkındaki hükmü böylesine acımasız olan bir toplumda, dirilmek için büyük kahramanlar gerektiği açıktır” belirlemesinde bulunuyor.
DÜNÜN FEDEKARLIĞI BUGÜNÜN PKK’SİNİ YARATTI
Mahsum Korkmaz (Egît)’in 15 Ağustos 1984 Atılımı’ndan 7 ay sonra kaleme aldığı “Anılardan bir Kesit ve 1985 Newroz’unun Uyandırdığı Umutlar” başlıklı yazısının ilk bölümünde, 1983-1985 yıllarında Kurdistan koşullarının derin bir sosyolojik analazi yer alıyor. “Bizim hazırlıklarımız karşısında düşman da boş durmuyordu. Sınıra güç yığarak, bizi burada çatışmaya sokup geçişi engellemek, grupları imha etmek istiyordu. Anlaşılan taktiğimizi kavrayamamış, nizami savaşa göre hazırlanmıştı. Kuzeyde sınırdan 100 km’lik geniş bir alan üzerinde, stratejik noktaları tutmuş, önemli geçitleri denetime almıştı. Bu suretle ön cephe gerisini tahkim etmiş oluyordu. Düşman bu hazırlıklarını yapa dursun, birimlerimizin tümü içeriye geçmiş ve biz Güney’de bir hayli rahatlamış bulunuyorduk.” Mahsum Korkmaz kaleme aldığı yazsının genelinde, işgalci Türk ordusunun hareket tarzını, halkın gerillaya yaklaşımını, yaşanan zorlukları, esirgenmeyen fedakarlıkları, çetin çografik koşulları, örgütsel durumu sade, akıcı bir dille anlatmış.
KADIN HAREKETİNDEN YENİ BİR HAMLE SÜRECİ
KJK Yürütme Konseyi üyesi Besê Erzincan’ın bu yılki 8 Mart eylemlerini ve 8 Mart’ın anlamını ele aldığı “Kadın Direnişleri Toplumsal Muhalefetin Özüdür” başlıklı yazısında “8 Mart 2023 yılı ile birlikte ‘Jin Jiyan Azadî İle Kadın Devrimine İlerliyoruz’ sloganı çerçevesinde yeni bir hamle başlattıklarını ve bu hamle ile birlikte hem yerel, hem de evrensel düzeyde güçlü bir şekilde sürece karşılık vermeyi hedefladiklerini açıklayan Besê Hozat, “Kadın hareketi olarak önemli bir düzey yakalandı. İçinde olan bireyler olarak biz ne kadar özgürleştik? Duruşumuzla, çalışmalarımızla kadın hareketine ne katıyoruz? Nasıl büyütebiliriz? Kadın yoldaşlığını ne kadar geliştirebiliyoruz. Kadınlar olarak tarzımızda iktidarcılığı, bireyciliği, bencilliği ne kadar aşabildik? Reel sosyalizmin ve liberalizmin eleştirilerini ne kadar yapabiliyoruz? Dogmatizm bir iktidar hastalığı, egemen erkeklik hastalıklarıdır. Yine liberalizm ve bireycilik ortaklaşmayı, dayanışmayı zayıflatıyor, dağıtıyor. Örgüt yaratamıyor. Kadınlar olarak alternatif yaşamı geliştirmede gerçekten kendi kişiliklerimizde, çalışmalarımızda egemen erkek zihniyetin yaratımlarını ne kadar aşabildik?” sorularıyla kadın hareketinin çalışan ve yöneticilerine yönelik öz eleştirel bir yaklaşım içinde olunması gerektiğini belirtiyor.
NEWROZ’DA TEMELLERİ ATILAN BİR PARTİ
PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, “PKK Temelleri Newroz’da Atılan Bir Özgürlük Partisidir” başlıklı yazısında 50 yıllık mücadele tarihinde hiçbir şey kendiliğinden gelişmediğini, her şeyin insanın yaratıcı emeğinin, cesaret ve fedakarlığının, bilincinin ürünü olarak gerçekleştiğini belirtiyor. Duran Kalkan, 14 Mayıs’ta yapılacak olan seçiklere ilişkin olarak da “AKP-MHP faşizminin yıkılmasını böyle bir dönemeçte büyük bir demokratik devrim olayı olarak gördük. Var olan sadece bir iktidar değişimi, bir partinin seçimle gidip yeni bir partinin iktidara gelmesi durumu değil. Bir demokratik olay olacak. Faşist zihniyet ve siyasetin AKP-MHP’de ifadeye kavuşmuş bölümü yıkılacak. Türkiye’de demokratik devrimin önü açılacak. Bu düzeyde önemli görüyoruz” tespitinde bulunuyor.
Bozan Tekin ise “Çağdaş Kawa Hareketiyle Newroz Kişiliği Yaratılmıştır” başlıklı yazısında Newroz’un tarihsel gelişimi ve PKK’nin bir Newroz Partisi olarak doğuşuyla birlikte fedailiğin PKK’de nasıl ete kemiğe büründüğünü; Amara Harun ise “Kürtler ve Adar” başlığıyla yayınlanan yazısında “Adına Mart denir. Kürtler’in Adar dediği, baharın ilk ayıdır Adar. Eğer her halkın bir ayı olsaydı; Adar Kürtler’in olurdu. Adar’ın bağrında taşıdığı canlılık, özgürlük ve var olma istemi; dağ başlarını kendine mesken etmiş Kürt çocuklarına, hele hele Kürt kadınlarına ne de çok yakışır evvelden beri. O yüzden bir teşbihin ötesindedir Adar’a Kürt Adar’ı demek, Martlar’a kadın ayı demek” diye belirtiyor.
PARTİYİ SAVUNMAK
Xebat Andok’un Parti kadrolarında olması gereken özellikler ve yaşam tarzı, bu konularda pratikte yaşanan eksiklikler üzerinde durduğu “Partiyi Savunmak ve Dönem Görevlerini Başarıyla Yerine Getirmek Gerekir” başlıklı yazısında “Önder Apo da PKK’ye bir ömür biçmektedir: ‘Kapitalist modernite koşullarında toplum kendi kendini yönetir duruma gelinceye kadar PKK gereklidir.’ Bunun gerekçesini de şu şekilde ortaya koymaktadır: ‘Örgüt ve mücadele söz konusu olduğunda kadro sorunu öne çıkmaktadır. Modern toplumda önderler ve kadrolar önemlerini yitirmezler. Tersine, toplum daha da karmaşıklaştığı için rolleri daha çok önem kazanır. Burada önemli olan, yine hangi perspektifleri esas aldıklarıdır.’ Böylelikle kapitalist modernite koşullarında genelde toplumun öncülük sorunlarına, özelde ise Kürtlerin varlık ve özgürlük sorununa Önder Apo’nun bulduğu çare PKK’nin kuruluşu ve mücadelesi olurken, bu öncülüğün ne zamana kadar süreceği de ortaya konmuştur” diyor.
Bu sayıda ayrıca Ferza’nın “Deprem Kuzeybatı Kürdistan, Alevi Kürtlerin Durumu”; KCK Ekoloji Komitesi’nin “Toplumsal Ekoloji Üzerine”; Helin Ümit’in “HBDH Türkiye Halklarının Demokratik Sosyalist Devrim ittifakıdır”; Şiyar Amed’in “Kahramanlık Haftasından Kahramanlık Yıllarına”; Duran Kalkan’ın “Deprem,Siyaset ve Yaşanacak Olası Gelişmeler” başlıklı yazıları yer alıyor.
Ayrıca Sexwebûn’un bu sayısının arka kapağında Tarih Yazan Kumatan Fazıl Botan’ın şahadeti üzerine PKK Yürütme Komitesi Üyesi ve Halk Savunma Merkezi Karargahı Komutanı Murat Karayılan ‘ın değerlendirme yazısına da yer verilmiş.