Adı, soyadı: Hediye Kurhan
Kod adı: Têkoşîn Gabar
Doğum yeri ve tarihi: Siirt, 1980
Katılım tarihi: 1999, Adana
Şehadet tarihi ve yeri: 24 Kasım 2007, Gabar-Botan
Têkoşîn yoldaş bir Koçer kızıdır. Dideri aşiretinden. Onu ilk tanıyanlar sarı saçları, pürüzsüz cildiyle koçer kızlarına benzetmezdi. Haliyle, koçerler sürekli yaylalarda olduğu için sürekli aşırı sıcak ve soğukla karşılaşırlar. Bu durum da onların cildini farklılaştırır. Ama sanki bu durum Têkoşîn yoldaş için geçerli değildi. Uzun boyu, yıpranmamış yüzüyle yaylalarda hiç kalmamış, aşırı soğuk ve sıcakla temas etmemiş gibi bir hali vardı.
Koçerlik sadece bir yaşam kültürü değildir. Koçerlik aynı zamanda bir kavga kültürüdür.
Kavga kültürüyle yetişmenin de adıdır. Buralarda herkes silahşördur. Bu toplumlarda elbette bireysel kahramanlar da olur, ancak yaşamın kendisi herkesi bir kahraman ve dövüşçü olmaya zorlamaktadır. Bu yaşamda gözlerini açanlar, mecburen böyle yetişmek durumunda kalmıştır.
Bu aşiretlerde erkekler öndedir. Bireysel mertlik kabul görendir. Diğer topluluklara göre daha hoşgörülü ve misafirperverdirler.
Ancak bir de bu kültürde kadın vardır. Öyle bildiğiniz kadınlar değildir Koçer kızları. Koçer kızları kimseye boyun eğmeyen kızlardır. Her zaman yaşama; tam ortasında, en aktif bir şekilde katılırlar. Söz sahibi olmaları da bundandır.
Genelde tüm koçerler özelde de Dideri koçerlerinde kadının yeri biraz da ayrıdır. Kendine güven doludurlar. Dobradırlar. Gözü pektirler, atiktirler. Özleriyle sözleri bir olan kadınlardır. İçlerine doğdukları toplum içerisinde kapalı değildirler. Açıktırlar, açık sözlüdürler. Daha katılımcıdırlar. Daha direngen ve dirayetlidir. Pısırık ve pasif değil canlı ve yaratıcıdırlar.
Neolitikten gelme komünal yaşamın özü, koçerlerde hala varlığını korumaktadır. Daha birleştiricidir. Daha doğalcıdır. Daha kendine yeten tarzdadır. Daha özgürlükçü ve daha bağımsızdır. Daha yardım severdir. Bu bağlamda da denilebilir ki daha insanidir.
Têkoşîn yoldaşta ise bu tüm özellikler en ileri düzeyde bulunan özelliklerdir. Nitekim bundandır ki Têkoşîn yoldaş dağa gelir gelmez en erkenden adapte olan bir yoldaş olmuştur.
1999 yılında Besta’da partiye katılır. Eğitimini orada görür. Ardından da geri çekilme süreci başlar. O geri çekilme sürecinde önce Haftanîn ardından çeşitli eğitimlerden geçtikten sonra yeniden Botan alanına geçer. Cûdî, Besta ve Gabar dağlarında kalır. Ve buralarda bir koçer kızına yakışırcasına bir militanlaşmayı yaşayarak özgürlük hareketinin tanrıçalar katına yükselir. Bir yoldaşı Têkoşîn’i şöyle anlatıyor;
“Têkoşîn yoldaşı 1999 yılında Hatanîn alanında tanıdım. Aynı taburda yer alıyorduk. Henüz yeni gerillaydı. Fakat tavır ve davranışlarıyla, ortama olan uyumuyla, üslup ve yaklaşımlarıyla hep bende eski bir gerilla izlenimi uyandırıyordu. Bu haliyle de taburun en gözdesiydi, en çok saygı duyulanıydı ve sevileniydi.
Bu özellikleriyle kısa zamanda görev de almaya başladı. Katılım yoğundu. Haliyle ciddi bir komuta sorunu mevcuttu. Mecburen yeni katılanlar içerisinde en niteliklilere görev veriyor, onları komutanlaştırmaya çalışıyorduk. Bu konuda yoğun eğitimlerimiz de vardı.
İşte Têkoşîn yoldaş, ilk görev alanlardan birisiydi. Manga komutanı olmuştu. Ve aldığı görevi layıkıyla yerine getirmeye çalışıyordu. Bu konudaki çabası o kadar yoğundu ki, adeta yaydığı enerjiyle herkesi harekete geçiriyordu. Diğer yeni komutanlar da hep onun tarz ve temposunu, enerjisini örnek alıyordu.
Çok okul okumamıştı. Teorik olarak yeterli değildi. Partiyi, parti kültürünü, gerillacılığı da henüz bilmiyordu. Ama öğrenmeye açık ve zeki olduğu için çok çabuk öğreniyordu. Çok soru sorardı. Her şeyi bir anda öğrenmek isterdi. Ve iyi bir dinleyiciydi. Pratik zekası ve sosyal yönü güçlü olduğu için de insanlara ulaşmakta, onlarla ilişkilenmekte hiç zorlanmazdı.
Bir gün görevden geliyorduk. Bir eylem için keşif çalışması yapıyorduk. Têkoşîn yoldaş da bizimle birlikte idi. Manga komutanıydı o zaman. İlerliyoruz. Yolun bir yerinde karargah ile bağlantı kurmam gerekiyor. Ben bağlantı kurmaya çalışırken teknik sorunlardan dolayı gecikiyorum. Cihaza arkadaşlar geç çıkıyor, sonuçta grup ilerliyor ben ise biraz geride kalıyorum.
Belki de grupta kopmuşumdur. Ama noktaya yakın bir yerdeyiz. Bunun için çok düşündüğüm yok. Normal ilerliyorum. Biraz ilerledikten sonra yolun üstünde tek başına Têkoşîn yoldaşı gördüm. Gülerek bakıyordu bana. ‘Bir şey mi var? Niçin teksin?’ diye sordum. “Tek kalmıştın, seni yalnız bırakmak istemedim’ dedi bana. O kadar duyarlı ve ince düşünen bir insandı Têkoşîn yoldaş.”
Bir başka yoldaşı da Têkoşîn hakkında şunları söylüyor; “Têkoşîn arkadaşla ’99’da partiye ilk katıldığımız yıllarda tanıştık. İlk kez Besta’nın Hêzil alanında karşılaşmıştık. Têkoşîn benden iki ay önce partiye katılmış ve yeni savaşçılar eğitimini bitirmişti. Ben sivil elbiselerle dolaşırken onun gerilla elbiseleri vardı.
Bize en sıcak ilgiyi Têkoşîn yoldaş göstermişti. Gelip durumumuzu sormuş, bizimle ilgilenmişti. Sıcakkanlıydı, birkaç dakikalık bir sohbet sonrasında hemen sevmiştim onu.
Sonradan Têkoşîn’in koçer olduğunu öğrendim. Zaten ben de koçerdim. Bir de aynı alandan gelmiştik. Hatta uzaktan akraba bile çıktık. Sohbet ederken öğrendiğimiz bu gerçek bizi hem şaşırtmış hem de çok sevindirmişti. Bu yüzden çok erken kaynaşmıştık.
Daha sonra ben Cûdî alanına geçtim. Têkoşîn yoldaş Güney’e gitti, Hatanîn alanında kaldı ve yeniden 2004 yılında Cûdî alanına geldi.
Cûdî’ye büyük amaçlar için gelmişti. 1997 yılında yakın akrabası ve o zaman bölük komutanı olan Têkoşîn şehit düşmüştü. Ve o ismini şehit Têkoşîn’den almıştı. Têkoşînleri takip ederek onların intikamını almak için gelmişti Cûdî’ye.
Ben onu bu kez Cûdî’de görmüştüm. Biz gidip noktamıza getirmiştik. Karanlık olduğu için önce tanımamıştım. Sabah getirdiğimiz grupta onun olduğunu gördüğümde çok sevinmiştim. Birbirimize uzun uzun sarılmış, konuşmuştuk.
Cûdî alanında bir müddet birlikte kalmıştık. Birçok eyleme ve göreve birlikte gidip gelmiştik. Onu bu pratikte daha iyi tanımaya başlamıştım.
Têkoşîn arkadaşın gerçekten her haliyle örnek alınacak çok yönleri vardı. Zayıf hatta narin bir fiziki yapısı olmasına rağmen, güçlü bir iradesi vardı.
Yaşamda fedakardı bir de yoldaş sevdalısıydı. 2004 sonlarında bir sabotaj eylemine birlikte gitmiştik. Gideceğimiz yerler sürekli düşmanın pusu attığı yerler olduğu için Têkoşîn arkadaş ile ben öncülük yapıyor, grubun en az iki yüz üç yüz metre önünde yürüyorduk.
Biz yürürken Têkoşîn arkadaş sürekli önüme geçmek istiyordu. O hızlandıkça bende hızlanıyordum. Têkoşîn yoldaş tehlikenin farkındaydı. Önüme geçip eğer bir tehlike varsa, bir pusu varsa bana bir şey olmasın diye sürekli öne geçmeye çalışıyordu. Eğer bir şey olacaksa kendisine olsun istiyordu. Têkoşîn arkadaşın en belirgin özelliklerinde bir tanesi de işte bu yoldaşlıktı. Olacaksa bir şey bana olsun, yoldaşlarıma olmasın. ‘Yoldaşlarım her şeyimdir’ deyip yoldaşlığın en güçlü bayraktarlığını yapan bir militandı.
Ben 2005 yılında güneye eğitim için gelirken Têkoşîn yoldaşın da düzenlemesi Besta’ya olmuştu. Ve daha sonra da Gabar’a geçmişti.
Biz ayrıldığımızda bana: “Eğitimini gör, tekrar gel Cûdî seni bekliyoruz” demişti
Ama olmadı. Parti beni farklı bir sahaya düzenledi. Birlikte olmasak da ayrı alanlarda, aynı mücadele için mücadelemizi sürdürdük.
Yaşamda paylaşımcıydı Têkoşîn arkadaş. Her zaman zoru kendisi üstlenirdi. Kişilik olarak sürekli kendisini sorgulayan, gözden geçiren bir yapısı vardı. Hatalarından her zaman ders çıkartır, aynı hatalara düşmemeye çalışırdı.
Têkoşîn yoldaşın şehadet haberini almak beni derinden yaralamıştı. Adeta şok olmuştum. Ama şunun da bilincindeydik ki, bundan sonra Têkoşîn içinde mücadele etmem gerekiyordu. Bu sözü Têkoşîne bir kez daha verdim. Anısı mücadelemize önderdir.
Mücadele arkadaşları