Serxwebûn gazetesi Mart sayımız “50. Önderlik Newrozu İle Halklar Özgürlüğe Yürüyor” manşetiyle çıktı.
Serxwebûn gazetesinin Mart 483. sayımızda; 8 Mart Emekçi Kadılar Günü ve 21 Mart 1973 tarihinde Ankara’da tohumlanan 50. Önderlik Zafer Newrozu ile Mart ayında halkların tarihine kara bir leke olarak düşen Halepçe, Gazi, Qamışlo, Kızıldere katliamlarını konu edinen yazılar ve Newroz ateşini bedenleri ile gürleştiren Newroz şehitlerinin geride bıraktıkları mektuplar yer alıyor.
Rêber Apo 21 Mart 1998 yılında Parti Merkez Okulu öğrencilerine yönelik yaptığı Newroz değerlendirmesinde, “Newroz, gün ışığına çıkan çiçektir, Yaşama duruştur, Doğanın rengarenkliğe açılışıdır, Bütün yaşam damarlarına kan verilmesidir. İşte PKK’de böyledir. PKK bir Newroz partisidir. Yaşama yürüyen halkın partisidir” diyor. Rêber Apo, “Asur İmparatorluğu çözüldüğünde yalnız Kürtlerin değil, Asur halkı da dahil bütün halkların özgürlüğü de başladı. Bu anlamda Mezopotamya bir özgürlükler ülkesi ve tarihidir de. Demirci Kawa’dan, Mazlum’a kadar çok soylu özgürlük savaşçıları vardır. Hallac-ı Mansurlardan tutalım Pir Sultanlara, Sivas’ta yakılan Nesimilere kadar hepsi bu toprağın özgürlük savaşçılarıdır…”
2022 yılı Newrozunu değerlendiren PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan ise, görkemli kutlamalara sahne olan 2022 yılı Newrozu için PKK’nin 50. yıl zaferini garantilediği tespitinde bulunuyor. Duran Kalkan, “Newrozlar, sokakları özgürlük ve demokrasi talebiyle çınlattı. Mevcut Newroz kutlamaları, 50. yılın her gününü böyle büyük bir halk direnişiyle karşılayacağımızı ve mutlaka başaracağımızı açıkça gösteriyor. 50. Newroz yılına, Önderlik ve Parti yılına işte bu ruhla, anlayışla, kararlılıkla giriyoruz. 50. yılı mücadele tarihimizin en büyük zafer yılı haline getireceğiz” diyor ve Duran Kalkan, diz çöktürtmek isteyenlerin kendisi diz çöker hale geldiğini belirtiyor.
Cemal Şerik ise yazısında Mart ayında halkların yaşamına, insanlığın tarihine kara bir leke olarak düşen 12 Mart Gazi ve Qamışlo Katliamı, 16 Mart Bayazıt öğrenci katliamı, 16 Mart Halepçe Soykırımı ile 30 Mart Kızıldere katliamını değerlendiriyor.
ŞİMDİ, KADIN DEVRİMİ ZAMANI
Serxwebûn gazetesinin Mart 483. sayısında Ekin Nûdem, “Çözüm Kadınlardadır Bilinci Alanlardan Haykırılıyor” başlıklı yazısında “Önder Apo kadınların ilk ve tek ideolojisi olan Kadın Kurtuluş İdeolojisi’ni 1998 yılı 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde ilan ederek tüm kadınlara armağan etti. Kapitalizmin köleleştiren ideolojisine karşı bir meydan okumaydı. Bu ideoloji Kürdistan’da kadın devrimi ve demokratik modernitesi olarak somutlaştı, dünyayı etkileyen bir ideoloji haline geldi” tespitinde bulunuyor.
Şerda Mazlum Gabar ise yazısında “Hiçbir kadını bu sisteme kurban ettirmeyelim, Kadını baskı altına alan hangi zihniyetse, hangi kurumsa, hatta hangi kişiyse bunlara karşı özel politika üretip mücadele edelim. Bu zihniyetin böyle canının istediği gibi kendisini yaşatmasına asla izin vermeyelim. Kadının düşünsel kollektifliği, ortak aklı yaratıldığında muazzam bir yöntem zenginliği, mücadele biçimleri doğacaktır. Örgütlenelim, örgütlenerek ortak bilincimizi ve ortak tavrımızı geliştirelim” diyor.
PKK, KCK, YJA STAR VE HPG YILLIK TOPLANTILARINI GERÇEKLEŞTİRDİ
Dilzar Dilok PKK Merkez Komitesi 13 gün süren ve 27 üyenin katılımıyla gerçekleştirdiği yıllık toplantısını değerlendiriyor. Dilzar Dilok, “Düşman dönem dönem birbirini boşa çıkaran tutarsız bilançolar veredursun, PKK yaptığı toplantıyla ve bu toplantının ilanıyla düşman söylemlerinin bir boş sözden ibaret olduğunu kanıtlamıştır. Aynı şekilde KCK toplantısının yapılması, YJA Star ve HPG toplantılarının yapılması ve en temel sonuçlarının ortaya çıkan iddia düzeyiyle birlikte halkımızla paylaşılması da hem halkımıza büyük moral vermiş hem de düşmana büyük bir darbe vurmuştur” diyor.
Türkiye ve bölgede yaşanan siyasal gelişmeleri analiz eden Xebat Andok ise yazısında, AKP’nin varlık nedeni Kürt soykırımı olduğunu ve bunun için iktidar yapıldığını belirtiyor. Xebat Andok, “Topyekün Soykırım Savaşına Karşı Topyekün Savunma Savaşı” başlıklı yazısındı “Erdoğan-Bahçeli faşist ikilisi, son Rusya-Ukrayna savaşını da fırsata dönüştürmeye çabalamaktadır. Bu yönlü çok yoğun bir diplomasi ve kandırma siyaseti yürüttükleri görülüyor. Öte yandan Ukrayna’ya her türden desteği vererek NATO’ya; Boğazları Möntro Antlaşması kapsamında kapatıp göbekten bağımlı hale geldiği Rusya’ya NATO’nun istediği yaptırımların tümünü yapamayarak da Rusya’ya göz kırpmaktadır. Böylelikle savaşan her iki tarafı aynı anda idare etmeye çabalamakta ve savaştan nemalanmak istemektedir” diya belirtiyor.
Helin Ümit, “HBDH Türkiye Halklarının Özgürlük ve Demokrasi Mücadelesinin Merkezidir” başlıklı yazısında HBDH kuruluş amacını, misyonunu, faşizme karşı nasıl bir mücadele ağı örmesi gerektiğini değerlendiriyor.
Bedenlerini Newroz ataşi ile kutsayanların kaleme aldığı mektuplar da Mart sayısında yer alıyor.
Rahşanların, Bêrîvanların, Ronahîlerin, Semaların, Zekiyelerin, Mazlumların yaktığı Newroz ateşi sönmüyor; gürleşiyor, evrenselleşiyor ve yanmaya devam ediyor. Onlar ateşte sınanıp ateşte arınıp, ateşte kendilerini yarattılar.
21 Mart 1992 günü Rahşan Demirel mektubunda; “İsmet Sezgin’e haber veriyorum Newroz kutlanacak… Lastikle olmazsa bile, canımızla kutlanacak! Ben kendimi Newroz yapıyorum” diyecekti. Newroz şehitleri ve Rêber Apo’nun şehitlere yönelik değerlendirmesi de bu yazıda yer alıyor.
Ayrıca İskan Amed’in “Newroz Direniş Mazlum Doğan” başlıklı anı yazısı da Serxwebûn gazetesinin Mart ayı sayısında yer alıyor.