Sal: 40 / Hejmar: 470 / Sibat 2021
Viyan Soran Yoldaş, Kadın Özgürlük Çizgimizin Başûrê Kurdistan’daki yetkin temsili olmayı başarmıştırSibat 2021
Besê Erzincan Özgürlük Mücadelemiz insanlığın yeniden dirilişi ve yaratılışı hikayesidir. Bu mücadele büyük emek, fedakârlık, cesaret ve fedailik ruhu ile yürütülmüştür. İnsanlığın yüceleşmesi, yüreklere nakış nakış işlenen büyük şehitlerimizin kahramanlıkları ile mümkün olabilmiştir. Kapitalist modernist sistem tarafından parçalanmış, yok hükmünde sayılmış bir halkın evlatlarıyız. Kürdistan tarihi insanlık tarihinde farklı bir yere sahiptir. İnsanın insan olduğu, toplumsallaştığı çok bereketli bir coğrafyada yaşayan bir halkın mensuplarıyız. Beş bin yıllık erkek egemen sistem işte bu coğrafyadan, Mezopotamya’dan başlayarak anaerkil topluma, kültüre acımasız saldırılar gerçekleştirerek hakimiyetini geliştirdi. Kürtlerin ve kadınların tarihi iç içedir. Kadınların kaybedişi ile Kürt halkının kaybedişi arasında doğrudan bir ilişki vardır. Kadınlar kaybettikçe, Kürt halkı da kaybedişi, düşüşü, parçalanmayı yaşamıştır. Kadınlar köleleştikçe, Kürt halkının boyunduruk altına alınması gelişmiştir. Önder Apo kadınların ve Kürt halkının baş aşağıya gidiş tarihini PKK’nin kuruluşu ile durdurmuştur. PKK’nin kuruluşu halkımızın, kadınların peyderpey bilinçlenmesini, örgütlenmesini ve eylemli hale gelmesini sağlamıştır. Kürdistan’da özgür kadın temsili Önder Apo’nun öncülüğünde kurulan PKK ile başlamıştır. Özgür Kadın Hareketimizin evrensel ve tikel özgürlük tarihi bu temelde birlikte ortaya çıkmakta, gün be gün büyümektedir. Özgürlük tarihimizin özgürlük yıldızlarından biri de Viyan Soran Yoldaştır. PKK’ye çok genç yaşta Başûrê Kurdistan’ın Silêmanî kentinden katılmıştır. 24 yaşında, 1 Şubat 2006 tarihinde Medya Savunma Alanları’na bağlı Heftanîn’de bedenini ateşe vermiş ve bu şekilde Uluslararası Komplo’yu protesto etmiştir. Viyan arkadaş Harekete, büyük bir yurtseverlik duygusu ve kadın olarak özgürlük arayışlarının çok güçlü olması nedeniyle katılmıştır. Önder Apo’nun kadın özgürlüğüne yaklaşımındaki farklılığın yansımalarını Silêmanî’de görerek, hissederek bir katılım sergilemiştir. Bilindiği gibi Başûrê Kurdistan’daki siyasi partiler demokrasi ve özgürlükler bağlamında iyi bir duruş gösteremediler. Daha çok dışa bağımlı bir siyaset ve politika izlediler. Halkın özgücüne, savaşma gücüne hiçbir zaman inanmadılar. Kadın özgürlüğüne, demokrasiye son derece kapalı davrandılar. Özelde KDP açısından belirtilecek olursa, kadının evde kalmasını, kapatılmasını içeren kadın özgürlüğüne düşman politikalar sergilediler. Viyan Soran arkadaşın katılımında bu temelde bir kadın olarak özgürleşme, yurtseverlik, ulusal birlik duygu ve düşünceleri etkili olmuştur. Viyan Soran Yoldaşın kişiliği, mücadeleci duruşu ve 2006’da gerçekleştirdiği eylem ile tüm Başûrê Kurdistan’da, özellikle de kadınlarda PKK’lileşme eğilimini daha da geliştirmiştir.) Viyan Soran arkadaş Başûrê Kurdistan kadınları açısından öncü bir arkadaştır Bilindiği gibi egemenler sürekli olarak böl-parçala-yönet politikasını izlemişlerdir. Viyan arkadaş da genç yaşına rağmen Başûrê Kurdistan’daki tarihsel direniş damarının bir temsili olarak PKK içinde mücadeleye katılmış ve temsil etmiştir. Genç yaşında en üst düzeylerde görev alması ve bu sorumlulukları yerine getirmek için gösterdiği büyük çaba takdire şayandır. Görevlere, yetkilere yaklaşımdaki sadeliği, mütevaziliği, içtenliği, doğallığı onun PKK’yi sahiplenmede çok yüksek düzeyde bir yoğunlaşma içerisinde olduğunu göstermektedir. Başûrê Kurdistan kadınlarının özelde Önder Apo’nun özgürlük çizgisi ile buluştuklarında nasıl bir değişim-dönüşüm yaşadığını en çarpıcı Viyan Soran arkadaş şahsında görmemiz mümkündür. Viyan Soran arkadaş katılımı, yaşamı ve şehadeti ile PKK’nin Başûrê Kurdistan’daki köklü özgürlük damarının başat öncü kadın temsilini gerçekleştirmiştir. Viyan Soran arkadaş, Kürt kadınlarının Önderliğimizin özgürlük ideolojisi, paradigması temelinde nasıl sağlam ve içten bir temelde ulusal birliği geliştirebildiklerini göstermiştir. Önder Apo’nun, ‘Güney devrimi bir kadın devrimidir’ tespitini kendi şahsında ispatlamıştır. Bu açıdan Özgürlük Mücadelesi tarihinde nasıl ki Sakine Cansız arkadaş bir kadın olarak Kürdistan Devrimi’nin kurucuları arasında ise, Viyan Caf arkadaş da Başûrê Kurdistan kadınları açısından böyle tarihsel öncü sıfatlarını taşıyan bir arkadaş olmuştur. Başûrê Kurdistan’da hem genel hem de özgün kadın örgütlülüklerinin gelişmesinde yer alan ilk Başûrlu kadınlar arasında yer almıştır. Eylemini 1 Şubat’ta gerçekleştirmesi, Önderliğe duyduğu yüksek bağlılık ile Uluslararası Komplo’ya karşı gösterilmiş çok net bir tutum olmaktadır. Önderliğimiz için en yüksek düzeyde bir irade, kararlılık ve bağlılıkla geliştirilmiş olan bu eylem, Başûrê Kurdistanlı kadınların Önderlik gerçeğine büyük bir aşkla bağlı olmasının da çok somut bir göstergesi olmuştur. Elbette şunu da belirtmemiz gerekir: Önderliğimiz ve Özgür Kadın Hareketimiz bu tarz kendini yakma eylemlerini asla kabul etmemiştir. Önderlik hakikatine duyulan bağlılık ve sevginin mutlaka özgürlük çalışmalarına adanması gerektiği önemle belirtmiştir. Viyan arkadaşın tasfiyeciliğe karşı duruşunu daha derinlikli ele almak lazım Viyan Soran arkadaş katılımını, özgürlük arayışlarını taşıdığı inanç ile birlikte sürekli bilimsel temellere de dayandırmaya çalışmıştır. Bu nedenle katıldığı ilk günden itibaren özellikle sürekli olarak Önderliğimizin çözümlemeleri, savunmaları ve görüşme notları üzerine yoğunlaşmıştır. Önderliğimizin hakikatini anlama, kavrama konusunda çok yüksek bir çaba sahibiydi. Katılımını giderek ideolojik, bilinçli bir katılıma dönüştürmeyi başarmıştı. Bu temelde Önderliğimizin özgürlük çizgisinde büyük bir derinleşmeyi ve netleşmeyi yaşadığını belirtebiliriz. Başûrê Kurdistan’daki işbirlikçi-ihanetçi-teslimiyetçi çizgiyi, bunun özelliklerini ve yaşamdaki yansımalarını çok iyi değerlendirmekteydi. Başûrê Kurdistan halkının, kadınların özgürleşmesinde bu çizgideki partileri çok ciddi bir engel olarak görmekteydi. KDP-YNK şahsında Başûr’da geliştirilen bu çizginin halkımıza ve kadınlara nasıl bir kaybediş yaşattığını çok iyi bilmekteydi. Dolayısı ile Viyan Yoldaş, PKK içinde 2003-2004 yıllarında gelişen tasfiyeci-ihanetçi çizgiye karşı tutum almada son derece net ve duru bir tavır göstermiştir. PKK çizgisini büyük bir içtenlikle sahiplenmiştir. Bir yandan ihanet çizgisini geliştirmede başı çeken kişiliklere karşı tutumunu net ortaya koyarken, bu çizgiden etkilenmiş insanları da PKK çizgisine doğru çekmeye çalışmıştır. Yine ihanetçi-işbirlikçi çizgiye karşı yeterli mücadeleyi yürütmeyen yönetim ve kadroları da eleştirmekten geri durmamıştır. Bu nedenle Viyan Soran duruşunu daha derinlikli değerlendirmek gerekmektedir. Viyan Soran arkadaşımızın günlük yaşamdaki sorunlara yaklaşımı ve çözüm gücü hem eleştirel bir tutum sahibi olmasını sağlamış hem de tasfiyecilikten etkilenenleri bu durumdan çıkarmada önemli bir rol oynamıştır. Önderlik çizgisine sahip çıkması gerekenlerin etkisiz, pasif kalışını da eleştirmesi onun bütünlüklü, komple Apocu militan çizgiyi temsil ettiğinin de göstergesi olmuştur. Onu fedai eylemliliğine götüren de bu ruhtur. Kendini yakarak eylem geliştirme en zor ve acılı bir eylem biçimi oluyor. Viyan arkadaş bu eylemliliği ile hem Önderliğimize bir cevap olmak hem de örgüt içindeki özgür kadın militanlığını derinliğine geliştirecek bir yaklaşım ve tutum sahibi olmak istemiştir. Fedai eylemliliğini de bu temelde geliştirmiştir. Viyan arkadaşın eylemini gerçekleştirdiği koşullarda uluslararası komplocu güçlerin Önderliğimiz, gerilla ve Kürt halkına dönük çok kapsamlı planları vardı. Özelde de Komplo ile Hareketimizi Önderliksiz, öncüsüz ve umutsuz bırakma, teslim alarak tarihten silme stratejisini önlerine koymuşlardı. Bilindiği gibi kapitalist modernite güçleri 20. yüzyılda Kürt soykırımını sonuca götürmek istiyorlardı. Önder Apo’nun çıkışı ve PKK’yi kurması egemen sistemin tüm bu planlarını bozmuştu. Uluslararası Komplo’nun gerçekleştirilmesinin nedeni buydu. 21. yüzyıl itibarı ile Önderliğimize karşı geliştirilen Uluslararası Komplo, gerillanın tasfiyesine dönük askeri operasyonlar, halkımıza yönelik saldırılar sadece TC devletinin saldırıları değildir. Bizzat kapitalist modernitenin saldırılarıdır. Önderliğe büyük bir bağlılıkla da olsa yapılan kendini yapma eylemlerini Önderliğimiz asla tasvip etmemektedir. Önderliğimizin tarzında sürekli olarak düşmanı vurma, zayıflatma esastır. Önderlik bu tarz eylemlere ilişkin de ‘Kendinizi yakacağınıza, kendinizi düşmana karşı her gün bir ateş topu haline getirin” diyerek bu anlamda kendimize değil asıl zararın düşmana verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Viyan arkadaşın eylemi bu anlamda kapitalist modernitenin bütünlüklü saldırılarına karşı geliştirilmiş bir eylemdir. Viyan Yoldaş, Önderliğe yazdığı mektupta, “Bizi ehlileştirmek, Başkan Apo’suz, ideolojisiz, iradesiz bir yaşama alıştırmak istiyorlar” demektedir. Dikkat edilirse 2021 yılı itibarı ile halen kadınların, Kürtlerin üzerindeki soykırım-imha konseptleri derinleşerek devam etmektedir. Önderliğimizin üzerindeki tecrit 23. yılına girdi. İnsanlık tarihinin en ağır tecrit-işkence koşulları sistematik bir şekilde sürdürülmektedir. Önderliğimiz yaşarken, diri diri toprağa gömülmek istenmektedir. Önderliğimiz ise bu işkenceli sistem içinde insanlık tarihinin en büyük ideolojik-sistemsel çıkışını gerçekleştirdi. Sadece Kürtler açısından değil, insanlığın yaşadığı krizlere cevap olacak bir özgürlük paradigması geliştirdi. Demokratik Modernitenin temel güçlerini tanımladı. Kapitalist moderniteye karşı hangi araçlarla, nasıl bir mücadele yürütüleceğini ortaya koydu. Şu anda dünyada Önderliğimizin özgürleşmesi için geliştirilen kampanyalar, ‘Zamanı Geldi’ şiarıyla gelişip büyümektedir. Önderliğimizin özgürlük kampanyaları bu temelde evrenselleşmiştir. Şubat ayında Türk devleti tarafından gerçekleştirilen Garê işgal saldırısı ile gerillaya dönük imha konseptini devam ettirmek istediler. Garê’de Merkez Karargah hedeflendi. Ancak gerillanın görkemli direnişi ile bu saldırı boşa çıkarıldı. Düşmanın büyük bir yenilgisiyle sonuçlandı. TC devletinin Halkımıza dönük tutuklama, işkence, soykırım ve tüm saldırılarına karşı halkımız zindanlarda, sokaklarda, her alanda güçlü cevap vermektedir. Dolayısıyla 2021 yılı itibarı ile Önderliğimiz, Hareketimiz ve halkımıza yönelik gelişen tecrit uygulamaları, işgal ve soykırım saldırıları büyük oranda etkisiz kılınmıştır. Önderliğimizin düşünceleri, Kadın Hareketimiz, PKK giderek evrenselleşen bir konuma gelmiştir. Tecrit politikası bu anlamıyla ters tepmiştir. Çünkü; Önderliğimizin düşüncelerinin tüm dünyada sahiplenilmesi ve Hareketimizin direnişi tecrit politikasını önemli oranda boşa çıkarmıştır. Önderliğimize, paradigmamıza dünyada gelişen bu ilgiye karşın Avrupa ve Batı hegemon sistemi, Önderliğimize ve halkımıza yaklaşım konusunda son derece iki yüzlü, yalancı ve sahtekarca tutumlar içerisine girmiştir. En son İşkenceyi Önleme Komitesi-CPT’nin Türkiye’ye gidip Önderliğimizi, avukatlarını görmeden geri dönmesi, Avrupa’nın da, Amerika’nın da Önderliğimize ve halkımıza yönelik uygulanan politikaları onayladığını göstermektedir. Erkek dünyası buz tutmuş erkek aklının bir ürünüdür Viyan Yoldaş yazdığı mektuplarında bu durumu, “Bedenimin ateşiyle sınıflı toplum uygarlığının buz tutmuş yürek ve beyinlerine bir mesaj vermek, Batı’nın İnsan Hakları Mahkemesi’nin yalancılığını ve sahtekârlığını ortaya çıkarmak için tarihin adaleti önünde birçok insan gibi bir şahit olmak istiyorum” şeklinde ifade etmişti. Heval Viyan’ın da belirttiği gibi, egemen erkek dünyası buz tutmuş erkek aklının bir ürünüdür. Bu buz tutmuş beyinlerin çözülmesi ve parçalanması gerekir. Amerika ve Avrupa’nın demokrasi ve adalet söylemleri sadece kendileri içindir. Dünyanın diğer kıtalarında olanca haksıklık, hukuksuzluk, adaletsizlik yaşanmasına rağmen hiçbir Batılı güç kılını dahi kıpırdatmaz. Zaten demokrasi dedikleri değerler de toplumsal özgürlüğe ve evrensel hukuka dayanmamaktadır. Bireysel özgürlük, birey hakları çerçevesinde aslında sınırlı bir demokrasi uygulanmaktadır. Örneğin; halen kadınlar siyasete eşit bir biçimde katılamamaktadır. Dolayısı ile hakiki demokrasi ve adalet ancak Önderliğimizin geliştirdiği Demokratik Konferderalizim modeli, Demokratik Ekolojik Kadın Özgürlükçü Toplum Paradigması ile sağlanabilir. Devlet ve iktidar güçleri asla demokrasi ve özgürlük getirmez. Tam aksine çok çeşitli biçimlerde halkların, kadınların elinden bunları alır. Viyan Yoldaş yaptığı tanımlama ile bunu çok güzel bir şekilde ifade etmiştir. Bu egemen erkek zihniyete büyük bir darbeyi mücadelesi, düşünceleri, yaşamı ve eylemi ile vurmuştur. Bu temelde Viyan Yoldaş, Kadın Özgürlük Çizgisini duruşu ve yaşamı ile temsil etmeyi başarmış öncü bir kişiliktir. Kişiliğinde Önder Apo’nun Kadın Özgülük Çizgisi’nin somut pratikleşmesini gerçekleştirmiştir. Viyan arkadaş Önder Apo’nun düşünceleri ile kendini yeniden yaratma iradesini, gücünü çok çarpıcı olarak göstermiş bir arkadaşımızdır. Bu nedenle Heval Viyan’ın şahsında Başûrê Kurdistanlı kadınların nasıl güçlü ve görkemli bir gelişim göstereceğini kanıtlamıştır. Bilindiği gibi Başûrê Kurdistan’da siyasi partiler, yine gerici-geleneksel toplum özellikleri kadınların gelişimine izin vermiyordu. Ancak Viyan arkadaşın mücadelesi şahsında Başûrlu kadınların özgürlük değerleri gelişmiş ve yücelmiştir. Bu eylem Başûrlu kadınlar arasında büyük yol gösterici olmuştur. Viyan Soran şahsında Başûr kadınlarının Önderliğimize karşı inancı ve güveni daha fazla gelişmiştir. Viyan Soran arkadaşın şahsında gelişen Kadın Özgürlük Çizgisi ile birlikte mücadelemizin, Kürt kadınlarının özgürlük ve ulusal birlik boyutunun çok daha fazla güçlendiğini belirtebiliriz. Özellikle Hareket içinde öncülüğün rolü ve misyonunun ne kadar önemli olduğu, bu rol ve misyonun yerine getirilmesinin büyük bir bilinç, duruş ve ideolojik mücadele ile mümkün olduğu gerçeği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Viyan arkadaş, PKK’nin yeniden yapılanması hazırlık çalışmalarına da öncülük etmiş bir arkadaşımızdır. Kürt halkı ve kadınlar, TC devletine ve kapitalist modernite sistemine direnerek bugünlere gelebilmiştir. Bu direnişin en önemli boyutu yaşamsaldır. Yaşamda ve ilişkilerde özgür kadının, özgür insanın temsilini yapabilmektir. Bu temelde Şehit Viyan arkadaşın anısına sahip çıkmak; özgürlük değerlerimizle buluşma, kişiliklerimizde bunu temsil etme, süreklileştirme, pratikte başarma temelinde gerçekleşecektir. Bizler de Heval Viyan’ın belirttiği gibi, kendimizi bir özgürlük molekülü haline getirmeliyiz. Tüm toplumu, kadınları özgürleştirme mücadelesini sürekli kılmalıyız. Fedai Kadın Özgürlük Çizgimiz temelinde gelişen Kadın Hareketimiz, AKP iktidarını yerle bir etmek için her türlü örgütlenmeyi, eğitimi ve eylemi geliştirerek şehitlerimize, halkımıza, tüm insanlığa layık olmanın çalışmalarını kararlılıkla sürdürecektir. Eski dünyayı paramparça ederken özgür yaşamı emek, bilinç, irade ve örgütlülüğümüzle yaratmayı en temel görev olarak bilmekteyiz. Viyan Soran şahsında tüm Başûrê Kurdistanlı şehitlerimize verdiğimiz söz; Başûr devrimini bir kadın devrimi haline getirmektir. Demokratik Konfederalizmi tüm Kürdistan’da, Ortadoğu ve dünyada özgürlükçü, demokratik, ekolojik bir yaşam çerçevesinde geliştirmektir. Özgür yaşamı, ilişkileri görkemli kadın birliği, ortaklaşması temelinde inşa etmektir. Kadınlar olarak büyük bir coşku, moral, iddia ile buna öncülük edeceğiz. Bunun imkan ve fırsatları her zamankinden çok daha fazladır. Bu temelde mutlaka başaracağız ve özgürlük kazanacaktır. | ||
© 2021 Serxwebûn |